Haberler & Yayınlar

blog-post
HAZ09

#YılmazÜlker #SırSaklamaYükümlülüğü #YönetimKuruluÜyeliği #CezaKoşulu #Yayın

Yargıtay Sır Saklama Yükümlülüğüne Aykırı Davranan Yönetim Kurulu Üyesinin Tazminat Ödemesine Hükmetti

Karara Konu Olay

Davalı yönetim kurulu üyesi, davacı şirkette 2009 yılında çalışmaya başlamış; 2014 yılında yönetim kurulu üyesi seçilmiş ve 2016 yılında istifa etmiştir. Davacı şirket, davalı yönetim kurulu üyesinin, görev yaptığı dönemde vakıf olduğu ticari sır ve müşteri sırrı niteliğindeki bilgileri sözleşmesi devam ederken rakip şirket ve yetkisiz kişilerle paylaşarak gizlilik yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasıyla, davalıya karşı sözleşmesel ceza koşulu tutarı 25.000,00 USD üzerinden icra takibi başlatmıştır. Yönetim kurulu üyesi tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine şirket tarafından itirazın iptali davası açılmıştır. İlaveten yönetim kurulu üyesine karşı suç duyurusunda bulunulmasının akabinde hakkında ticari sır niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklama suçundan ceza davası açılmış; yargılama neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Yönetim Kurulu Üyesinin 25.000,00 USD Ceza Koşulu Ödemesine Hükmetmiş Ancak İcra-İnkâr Tazminatı Yönünden Ret Kararı Vermiştir

İlk Derece Mahkemesi, ceza mahkemesinden çıkan kararı da dikkate alarak itirazın iptali davasında taraflar arasındaki sözleşmenin gizlilik şartı/yasağı başlıklı maddesinin ihlal edildiği tespiti ile, davalı yönetim kurulu üyesinin 25.000,00 USD ceza koşulu ödemesine hükmetmiş, ancak koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davacının icra-inkâr talebini reddetmiştir. Davacı şirket davanın tam kabulüne karar verilmesi; davalı yönetim kurulu üyesi ise davanın reddine karar verilmesi talebiyle karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Yönetim Kurulu Üyesi Aleyhine Konulan Tek Taraflı Ceza Koşulunun Geçersiz Olduğu Gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi Kararını Kaldırmıştır

Bölge Adliye Mahkemesi, taraflar arasındaki sözleşmeyi bir iş sözleşmesi, davalı yönetim kurulu üyesini de işçi olarak nitelendirmiş [1] ve iş sözleşmesinde işçi aleyhine ceza koşulunun tek taraflı olarak yer alması nedeniyle geçersiz olduğuna hükmetmiştir. Buradan hareketle İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar vermiştir. Davacı şirket tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay İse Yönetim Kurulu Üyesi Hakkındaki Ceza Dosyasını da Dikkate Alarak Ceza Koşulunun Tenkis Edilerek Ödenmesi Gerektiğine Hükmetmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararını Bozmuştur

Yargıtay, ceza dosyasını da dikkate alarak tüm dosya kapsamı ışığında davalının sözleşmenin devamı esnasında sır saklama yükümlülüğüne aykırı davrandığı hususunun sabit olduğu gerekçesiyle sözleşmede öngörülen ceza koşulu talebinin tenkis edilerek kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiş ve dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiştir [2].

Kaynakça
  • [1] Yönetim kurulu üyesi ile şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliği (taraflar arasındaki sözleşmenin türünün iş sözleşmesi mi yoksa vekalet sözleşmesi mi olduğu) hususundaki tartışmalara ilişkin bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.10.2021 tarihli ve 2017/3176 E. 2018/1470 K. sayılı kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.07.2020 tarihli ve 2010/9-328 E. 2010/370 K. sayılı kararı)
  • [2] Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 01.12.2022 tarihli ve 2022/12878 E. 2022/15923 K. sayılı kararı.