Borçlunun Konkordato Projesine Aykırı Davranması Halinde Alacaklının Başvurabileceği Yollar
Genel Hatlarıyla Konkordato
Konkordato, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 285-309. maddelerindeki koşullar var olduğu takdirde uygulama alanı bulabilecek olan, iflasa yakın borçlunun ekonomik varlığını, alacaklılarını mağdur etmeden devam ettirmesini amaçlayan ve mahkeme gözetiminde yürütülen bir yeniden yapılandırma yoludur. Konkordatonun “Adi”, “İflastan Sonra” ve “Malvarlığının Terkini Suretiyle” olarak üç türü mevcuttur. Türk hukukunda dönemsel olarak öne çıkan konkordato yöntemi [1], 2016 yılında çıkarılan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2018 yılında kabul edilen 7101 sayılı Kanun ile kapsamlı bir değişikliğe uğramış, iflas ertelemeye alternatif olarak uygulamada sıklıkla başvurulan bir yöntem haline gelmiştir.
Konkordato Projesi ve Tasdiki
Uygulamada en sık karşılaşılan konkordato yöntemi olan adi konkordato kapsamında borçlu, öncelikle bir geri ödeme projesi hazırlayarak, alacaklılarının alacaklarının belirli bir kısmından feragat etmesini, borçlarının vadelerinin ötelenmesi, taksitlendirilmesini önerebilir. İflastan kurtulmak isteyen borçlunun, henüz en başta konkordato başvurusunda bulunurken nihai hedefi, projesini alacaklılara kabul ve akabinde mahkemeye tasdik ettirmektedir. Konkordato projesinin tasdiki için, başvuru akabinde geçici ve kesin mühlet süreçlerinin tamamlanması; alacaklılar toplantısında yeterli çoğunluğun sağlanması ve projenin mahkemece tasdik edilmesi gerekmektedir.
Borçlunun Tasdik Edilmiş Konkordato Projesine Aykırı Davranması
Konkordatonun tasdik kararı ile konkordato hükümleri kural olarak borçlu ve konkordato projesine olumsuz oy vermiş olan alacaklılar dahil tüm alacaklılar bakımından mecburi hale gelir [2]. Buna karşın, her ne kadar konkordato bakımından İİK altında birçok gözetim ve denetim hükmü bulunsa da, borçlunun proje kapsamında belirlenen borç miktarına ve vadesine uygun ödeme yapmayarak alacaklıların haklarını ihlâl etmesi de ihtimal dahilindedir.
Konkordato Projesine Aykırılık Halinde Alacaklının Başvurabileceği Yollar
Konkordato projesinin borçlu tarafından ihlal edildiği durumlarda, proje uyarınca kendisine ifada bulunulmayan her bir alacaklı, somut olayda gerekli şartlar bulunduğu takdirde, aşağıdaki yollara başvurabilir:
İİK md.308/e kapsamında konkordato projesinin kısmen feshi [3]
İİK md.308/f kapsamında konkordato projesinin tamamen feshi
Ödenmeyen kısım bakımından ilamlı icra takibi
Konkordato projesinin kısmen feshedilmesi durumunda, bağlayıcılığı sadece feshi talep eden alacaklı açısından sona erer. Projenin tamamen feshedilmesi halinde ise, bağlayıcılığı tüm alacaklılar bakımından ortadan kalkar. Fesih ile konkordato hükümleri geçmişe yönelik olarak kalkacağı için alacaklı veya alacaklılar, alacağının tümü için icra takibi başlatabilir. Öz itibariyle, hakları konkordato projesine aykırı şekilde ihlal edilen alacaklı, her somut olayda koşullara en uygun çözüm yolunu belirleyip aksiyon alma hakkına sahiptir.
Kaynakça
- [1] Bu yönde Bkz. 4949 sayılı Kanun ve 6728 sayılı Kanun’un 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK") altında konkordato kurumuna etkileri.
- [2] Pekcanıtez, Hakan / Erdönmez Güray. 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato. İstanbul, 2018. S. 154.
- [3] Yargıtay’ın kimi kararlarında “fesih” kavramı yerine “iptal” kavramı kullanıldığı da görülmektedir. Bkz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 03.05.2001 Tarihli ve 2001/2228 E. 2001/3400 K. Sayılı Kararı; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 14.01.2003 Tarihli ve 2002/9156 E. 2003/170 K. Sayılı Kararı; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24.11.2005 Tarihli ve 2005/6402 E. 2005/11555 K. Sayılı Kararı.
#YılmazÜlker #Konkordato #KonkordatoProjesi #İİK #Yayın